Söyleşi, Kitap Kapakları, Arundhati Roy, Mutlak Mutluluk Bakanlığı, Rol

Bir Kapağın Anatomisi: Mutlak Mutluluk Bakanlığı

17.08.2021
Bir Kapağın Anatomisi: Mutlak Mutluluk Bakanlığı

Arundhati Roy 20 yıllık aradan sonra yeni romanı, Mutlak Mutluluk Bakanlığı’yla okurlarıyla buluştu. Kitap birçok ülkede İngilizce baskısıyla aynı dönemde yayımlandı. Roy, tüm yabancı baskılarda özellikle aynı kapağın kullanılmasını istemişti. Yılın en heyecan verici kitaplarından birinin kapağını tasarlayan David Eldridge, tasarımın ortaya çıkışını ve Roy’la ortaklaşa çalışma sürecini anlatıyor.

 

Mutlak Mutluluk Bakanlığı’nın kapağının tasarımı nasıl size verildi?

1998’de Arundhati’nin ilk kitabı, Küçük Şeylerin Tanrısı’nın kapağını tasarlamıştım. Bu ilk kitabın kapağını yaratma sürecinde kapağı son hale getirene kadar ortaklaşa yakın bir çalışma yürütmüştük. Yeni kitap için de birtakım kapak tasarımları yapmam istendi – bu beni çok sevindirdi!

 

Arundhati bu sefer tasarım sürecine nasıl katkıda bulundu?

Arundhati kapak için doğru havayı yakalamaya yardımcı olma konusunda çok önemli bir rol oynadı. Paslaşarak çalıştık: Ben birtakım tasarımlar yolladım, o da bir gecede yorum yaptı.

Yeni fikirlere gerçekten açık bir yazarla çalışmak çok güzel bir şey. Arundhati kendi yolumu çizmeme, farklı fikirlerle oynayıp yenilikler bulmama müsaade etti, aynı zamanda yapıcı eleştirilerde bulundu ve süreçle ilgilendi, tasarımın son halinin tam oturmasını sağlayan kilit fikirler sundu.

 

Kitabın Türkçe baskısı.

 

Bu tasarımın esin kaynağı neydi?

İlk fikir, Arundhati’nin bana yolladığı harikulade, zengin görsellerden geldi: Bunlar çok güzel ve eski mezar taşlarının fotoğraflarıydı sadece.

Romanın geçtiği esas mekânlardan biri de bir mezarlık –mezarlık öykü için büyük önem taşıyor ve öykünün çeşitli temalarıyla fikirlerini yansıtıyor– bu yüzden kapakta mezarlığa gönderme yapmak doğru geldi.

Bir süre Arundhati’nin yolladığı mezarlık fotoğraflarını inceledim. Aralarında bir tanesi benim için özellikle ön plana çıktı ve ön kapağın tasarımındaki başlangıç noktasını oluşturdu.

 

Mayank Austen Soofi'nin mezar taşı fotoğrafı.

 

Görseli nasıl oluşturdunuz?

En beğendiğim mezar taşı fotoğrafıyla başladım, sonra üstüne başka mezar taşlarından ayrıntılar ekledim ve farklı parçalardan oluşan birleşik bir görsel oluşturdum. Görsele gerçek bir derinlik katmak istiyordum, bu yüzden bir sonraki adımım mezar taşı tasarımını 3D dijital modele dönüştürmek oldu. Bu modeli Photoshop görseliyle birleştirdim, böylece mezar taşına efektler ekleyebildim: Işığı yansıttım, eskimişlik ve çürüme hissini yakalayabilmek için taşın bazı kısımlarını aşındırdım, eskittim.

 

Mezar taşının 3D dijital modeli.

 

Mezar taşının üstünü desenlerle kapladım. Bu ayrıntıların hepsi tek başına durabilen farklı öğeler olarak çalışıldı çünkü yabancı yayıncıların yerlerini değiştirebilmesi gerekeceğini biliyordum. Örneğin gül, hafifçe başlığın üstüne geliyor ve başlığın uzunluğu ile yerleşimi yabancı dil baskılarda değişecek – bu yüzden gülün hareket edebilmesi, kapaktaki yeriyle dünyadaki her baskıya uygun bir şekilde oynanabilmesi gerekiyor.

 

Kapak için farklı görsellerin bir araya getirilmesi.

 

Farklı ayrıntıları nereden aldın?

Bazı ayrıntıların kapaktan “düşmesi” Arundhati’nin fikriydi; sırttaki çiçeğin, ön cepteki mührün. Bu sayede kapağın farklı bölümleri arasında tasarımda bir akışkanlık olması çok hoşuma gidiyor. Mühür özellikle çok kullanışlı bir öğe çünkü kapağın tam renkli kısmı ile ön ve arka iç kapaktaki deseni birbirine bağlıyor, ayrıca şömizde varaklı hali bulunuyor. Umarım kitabın içinde bölüm görseli olarak da kullanılır – metni bölen şu süslü motiflerden biri olarak.

Mühür, bir koleksiyoncu sitesinde, delcampe.net’te bulduğum eski bir kupürdü. Kitapta, bir karganın havada süzülmesini anlatan özellikle görsel bir bölüm vardı. Bunu bir tür simgeye dönüştürmek istedim, o yüzden Arundhati bana, kendisine ilham veren karganın bir resmini yolladı. Mührün ortasındaki görseli onun yolladığı resimden yola çıkarak çizdim, geri kalanını da kitaptaki diğer hayvanlarla doldurdum. Mührün sıra dışı sınır çizgisinin ön kapaktaki mezar taşına benzediğini görebilirsiniz.

 

Sizin için bu kapağın en önemli özelliği ne?

Yakından bakıldığı zaman, güzellik öğelerinin aslında çürümeye başlamış olduğunun gözükmesini seviyorum. Bir de ön kapakta zamanda donakalmış küçücük bir sinek var – onu da çok seviyorum.

 

Kapağın son hali.

 

Kaynak: Penguin UK.

 

 


Diğer Blog Yazıları

Tümünü gör